Arşiv

Posts Tagged ‘BDT’

Dünya’nın Odak Noktası – TÜRKİYE

Mayıs 10, 2012 Yorum bırakın
Nikkei Business, Japonya’nın Türkiye için çok fazla acele ettiğini yazdı. Türkiye’de islamı rejimin hakim olmasıyla birlikte ekonomik gelişme başarılmış durumda GSYİH ( Gayri Safi Yurtiçi Hasılası ) ılımlı İslami parti AKP ( Adalet ve Kalkınma Partisi )’nin yönetimi ele aldığı 2002 yılında 230 milyar dolardı. Ancak 2011 yılında büyük artış sağlayarak 820 milyar dolara yükseldi Kişi başına düşen 3 Bin dolar milli gelir 10.079 doları bulundu.
Türkiye Dünya Ekonomisinde İlk 10’a Girmeyi Hedefliyor
Türkiye GSYİH ( Gayri Safi Yurtiçi Hasılası )’nda 2011 yılında 8,5 büyüme ile çok sayıda Avrupa Ülkesini geride bıraktı. Büyük kapasiteli bir dış satım pazarı olan Avrupa’yı bile vuran kriz içinde Türkiye ekonomisinin iyi derecede gittiğini görüyoruz. Ekonomik ilerlemede 2010 yılında 17. Sıraya yükselen Türkiye 2023 yılında ilk 10’a girmeyi hedeflediğini ifade ediyor. Türkiye yıllık %6 büyüme oranıyla Ekonomik kalkınma ve işbirliği örgütünde birinci sırada olmayı hedefliyor. Adalet ve Kalınma Partisinin cesur politik reformları Türkiye iktisat dönüm noktası kalitesinde, mali kemer sıkma uygulamasının tanıtımı, özelleştirmenin teşviki emekli yaşının yukarı çekilmesi, vergi kimlik numarası sisteminin getirmesi ( Katma Değer Vergi ) KDV artırımına gidilmesi gibi konularda çalışma yapıyor. Türkiye’nin 1996 yılında AB ( Avrupa Birliği ) ile Gümrük birliği anlaşması yapmış olması yabancı yatırımlara olanak sağlıyor, AB’nin yabancı sermayeyi başlatılmış olması Türkiye’nin mali ve ekonomik durumunu düzeltmesine katkı sağlıyor. Japonya’nın Türkiye’yi çekici bir İslam devleti olarak görmesindeki husus, Türkiye’nin Orta Doğu ve Orta Asya ile kuvvetli ve ekonomik iş ilişkilerine sahip olması ilerleyecek zamanda Türkiye’nin büyümesine katkı sağlayacak olması. Japon şirketleri yolculuk sınırlamaları olan Irak ve Libya hakkında geç kaldıklarını düşünse de bölgede ileri derecede yol katletmiş olan Türk şirketleri ile ortak iş yapmayı etkili bir yol olarak görüyor. Türkiye ise Japonya’nın sahip olduğu teknolojik ve finansal güç ve Türk işçilerinin görevlendirildiği alanlardaki görevlerin değişimini sağlaması ülkemize teknolojik ve mali destek sağlayacağı bir rol paylaşımının yeterli olabileceğini düşünüyor. Türkiye 75 milyon nüfusu ile Orta Doğunun en fazla nüfusuna sahip ve nüfusunun %50’sinden fazlası 29 yaşın altı olması iç talebin büyüklüğünün gösterdiği gibi bir taraftan da hatırı sayılır, bir iş gücü olduğu anlamına gelir. Türkiye’yi Japonya’ya çekici kılan Orta Asya ve Orta Doğu pazarında büyük gelişme göstermesi ve geniş bir iç pazara sahip olmasıdır. Mesela, Daikin şirketli Türkiye’nin Orta Doğu ve Bağımsız Devletler Topluluğu ( BDT ) de satış oranını yükseltmeyi hedefleyen Airfel A.Ş.’yi 180 Avro ile satın aldı ve satın alma gerekçesi olarak, Türkiye klima pazarı hızlı bir şekilde gelişme gösteriyor. Şuan 900 milyon Avro iken, 2015 yılında 1 Milyar 700 Milyon Avro değerine ulaşması bekleniyor. Özellikle ev tipi enerji tasarrufu sağlayan klimalara geçiş bekleniyor. Türkiye’nin Orta Doğu – Afrika – BDT’ye olan yakınlığı coğrafi tarafından stratejik bir değere sahip. Bu bölgede klima işini ilerletmenin yanı sıra bölge önemli bir üs alarak görülüyor. Bir taraftan Türkiye’nin Endüstriyel bant markası Benta şirketini, Nitto Denka Şirketi, 100 Milyon ABD Doları ile satın aldığını belirtti. Telekomünikasyonda NEC, 2010 yılının Haziran ayında Orta Doğu ve Afrika bölgelerindeki çalışma kapasitesini güçlendirmek için “NEC Telekomünikasyon ve Bilgi Teknolojileri Şirketi”ni kurdu. NEC’e göre yeni şirket, Avrupa, Rusya, BDT, Orta Doğu ve Afrika’yı birleştiren NEC Avrupa Şirketinin çatısı altında Orta Doğu ve Afrika pazarlarında faaliyet gösterecek. Finans sektöründe Mizuho Corporate Bank şubat ayında İstanbul’da temsilcilik açtı. Yetkililer temsilciliğin açılması üzerine, Türkiye’nin, Avrupa’da Almanya’ya yakın bir nüfusa sahip, iş gücü verimliliğinin yüksek genç tabanı bulunan, coğrafi avantajı ( Avrupa, Orta Doğu, Asya, Kuzey Afrika ve Rusya’ya yakınlığı ) yüksek, istikrarlı ekonomik büyüme beklenen ve ekonomik gelişmelerinde umut vadeden ülkelerden biri olduğuna değindi. Bunların haricinde, Mitsui şirketi ve Malezyalı şirket Khazanah Nacional’in birlikte yatırım yaptığı Integrated Health Care Holdings, Acıbadem Grup hisselerinin %60’ını satın aldığını açıkladı. Acıbadem, Türkiye’de 14 hastane ve 8 kliniği işleten özel hastane grubu olarak bilinir.
Yumuşak İniş
Bunlara rağmen, hızlı bir şekilde büyümeye devam eden Türkiye’de de kara bir gölge bulunuyor. Türk hükümetinin açıklamalarına göre 2011 yılının son çeyreğinde reel GSYH’nin büyüme oranı %5,2’ye geriledi. Türkiye’nin büyüme oranındaki düşüş, Merkez Bankasını sıkı para politikasına yöneltti. Aslında Türk hükümeti son 3 yılda %10,4 ile en yüksek değere ulaşan enflasyonu kontrol etmeyi ve GSYH’yi yaklaşık %10 oranında artırmayı öncelikli amaç olarak belirlemişti. Kısacası Türkiye ekonomisinin işletimi ve yönetimi zorlaşmadan önce uygulanan sıkı para politikası, istikrarlı büyüme yolundaki, “yumuşak iniş” politikasıdır. Türkiye’nin, özellikle enflasyon artışında Türk lirasının değer kaybının önüne geçmek için odaklandığı görülüyor. Türk hükümeti 2012 yılının ilk yarısında zaten %5’lik büyüme hedefliyordu. Ekonomik büyümedeki küçük düşüş de, Türkiye ekonomisinin temelinde aşırı bir kötü durum teşkil etmiyor. Bu anlamda, uygulanan sıkı para politikasının orta ve uzun vade de istenilen bir politika olduğu söylenebilir. Ancak, son yıllarda Türkiye’nin büyümesinin arka planındaki sıcak paraya çevrilebilen yabancı sermaye girişinin katkısı inkar edilemez. Kaynak: Internethavadis